20.Yüzyıl Başlarında Dünya – 2

    AVRUPA’DA TOTALİTER REJİMLERİN KURULUŞU

    İTALYA’DA FAŞİZM

    Faşizm

    Dünya Savaşı’nda istediğini elde edemeyen İtalya’da ortaya çıkan olumsuz hava, “Duçe” lâkaplı Benito Mussolini’nin liderliğinde Faşist Parti’nin işine yaramıştır. 1921 seçimlerinden sonra Faşist Parti’nin fikirleri yayılmaya başlamış, 1922’de de Mussolini yönetimindeki “Ulusal Güvenlik İçin Gönüllü Faşist Milisler”den oluşan Kara Gömlekliler grubunun Roma’ya gelmesiyle bu süreç hızlanmıştır.

    1922’de iktidara gelen Mussolini, ilk olarak ülkedeki demokratik uygulamalara son vermiştir. Öte yandan dış politikada ise, Akdeniz çevresinde sömürge kurmaya yönelen Mussolini, Akdeniz’e “Bizim Deniz” (Mare Nostrum) diyerek Roma İmparatorluğu’nu yeniden meydana getirmeyi hedeflemiştir.

    ALMANYA’DA NAZİZM

    İlgili resim

    1919’da kabul edilen Wiemar Anayasası ile kurulan Alman Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, ülkenin içinde bulunduğu durum, sağcı akımın ve Adolf Hitler’in Nasyonal
    Sosyalist Partisi (NAZİ)’nin iktidara gelmesi sürecini hızlandırmıştır. Nazi Partisi, kendisine askerî güç olarak “SA” denen hücum kıtaları ile “SS” denilen
    savunma kıtaları oluşturmuştur.

    İlk kez 1924 seçimlerinde Alman Parlamentosu’na giren Nazi Partisi, Versay Antlaşması’nın ağır şartlarından kurtulmayı ve komünizme karşı mücadele etmeyi hedeflemiş, Alman ırkının üstünlüğünü savunmuştur. 1933 seçimlerde iktidarı ele geçiren Nazi Partisi, askerî kuvvetlerinin etkisiyle tüm partileri yasaklamış ve ülkede Nazi Diktatörlüğü’nü kurmuştur. Öyle ki 1934’te kurulan “Adolf Hitler Okulları”nda parti için propagandacılar yetiştirilmiştir.

    Ülkeyi her yönüyle ele geçiren Nazi Partisi, “Gestapo” adı verilen gizli bir polis teşkilâtı kurarak halkın her türlü faaliyetini kontrol altına almıştır.

    Hitler;
    – Versay Antlaşması’nın şartlarından kurtulmayı,
    – Tüm Almanları tek bir çatı altında birleştirmeyi (saf Alman ırkı),
    – “Hayat Sahası” ilkesini gerçekleştirmeyi, yani Almanların yaşamadığı ancak Hitler’in ele geçirmeyi düşündüğü yerlerin sınırlara dâhil edilmesini amaçlamıştır.

    İSPANYA İÇ SAVAŞI VE FRANCO DÖNEMİ

    franco dönemi ile ilgili görsel sonucu

    İspanya’da 1923’te ordunun iktidarı ele geçirmesiyle, Kral Alfonso ülkeyi terk etmiş ve cumhuriyet ilan edilmiştir. Ülkenin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik sıkıntılar, 1936’da bir iç savaşın başlamasına neden olmuştur.

    İspanya iç savaşı, Valencia’da hükûmet kuran cumhuriyetçiler ile Burgos’ta hükûmet kuran General Franco önderliğindeki milliyetçiler arasında yaşanmıştır. Bu iç savaşta cumhuriyetçileri Fransa ve Sovyet Rusya, milliyetçileri de İtalya ve Almanya desteklemiştir. İspanya’daki iç savaş, 1939’da milliyetçilerin Madrid’i ele geçirmesiyle son bulmuştur. İç savaş sonrası iktidarı ele geçiren Franco, Adolf Hitler ve Benito Mussolini gibi benzer ideolojilere sahip olmakla birlikte, ülkesini II. Dünya Savaşı’na sokmamış ve uzun süre iktidarda kalmıştır.

    JAPONYA’DA MİLİTARİZM

    İlgili resim

    Japonya’nın 1920’li yıllardan itibaren Uzak Doğu’da yayılmacı politika izlemesi Batılı devletlerin tepkisini çekmiş, bu doğrultuda 1922’de Washington Deniz Silahsızlanma Konferansı düzenlenerek Japonya’nın deniz kuvvetleri sınırlandırılmak ve böylece Çin’e saldırması engellenmek istenmiştir.

    1929 Dünya Ekonomik Krizi’nden sonra yayılmacı politikalarını artıran Japonya, bu tarihten itibaren politikasını askerî güce (militarizm) dayandırmaya başlamıştır.

     

    DÜNYA BARIŞINI SAĞLAMA ÇABALARI

    Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) 1920

    • Wilson ilkelerinde kurulması planlanan cemiyet, Paris Barış Konferansın da alınan kararlar neticesinde 10 ocak 1920’de Cenevre’de kurulmuştur.
    • ABD, senatosunun kabul etmemesi üzerine kendi kurduğu cemiyete üye olmamıştır.
    • Türkiye cemiyete 1932 de, İspanyanın daveti ve Yunanistan’ın desteği ile üye olmuştur.

    Locarno Antlaşması (1925)

    • Uluslararası barışı korumak amacıyla Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya arasında 1 aralık 1925 de Londra’da imzalandı.

    Briand-Kellog Paktı (1928)

    • Dünya barışına katkı sağlamak amacıyla 27 ağustos 1928 de Paris’te Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, ABD, Japonya, Çekoslovakya ve Belçika arasında imzalandı.
    • Aynı yıl Türkiye ve SSCB pakta üye olmuştur.

    Litvinov Protokolü (1929)

    • Dünya barışına katkı sağlamak amacıyla Sovyet Rusya’nın önderliğinde Briand-Kellog Paktı’na benzer bir oluşumdur. Türkiye Litvinov Protolü’nde yer almıştır.

    İKİ SAVAŞ ARASI DÖNEMDE BİLİMSEL VE KÜLTÜREL GELİŞMELER

    • Mimarîde Bauhaus akımı başlamıştır.
    • 1919’da nükleer proton keşfedilmiştir.
    • 1920’de ABD’de ilk radyo yayını başlamıştır.
    • 1921’de Fransa’da verem aşısı geliştirilmiştir.
    • 1923’te ABD’de elektrikli trafik ışıkları geliştirilmiştir.
    • 1923’te ilk buzdolabı üretilmiştir.
    • 1924’te dondurulmuş yiyeceklerin üretilmesine başlanmıştır.
    • 1925’te elektrikli ses kayıt aygıtları geliştirilmiştir.
    • 1926’da ABD’de Robert Goddard ilk sıvı yakıtlı roketi fırlatmıştır.
    • 1926’da John Logie Baird ilk televizyon görüntüsünü başarıyla iletti.
    • 1927’de ilk sesli sinema filmi yapılmıştır.
    • 1928’de C vitamini keşfedilmiştir.
    • 1929’da penisilin bulunmuştur.
    • 1932’de nötron bulunmuştur.
    • 1933’te Almanya’da Max Kroll ve Ernst Ruska elektron mikroskobunu yapmıştır.
    • 1935’te Alman şirketi AEG, ses kaydetmek için manyetik teyp bandını geliştirmiştir.
    • 1935’te radar geliştirilmiştir.
    • 1936’da ilk TV yayını İngiltere’de yapılmıştır.
    • 1938’de çekirdek bölünmesi (füzyon) ortaya çıkarılmıştır.
    • 1939’da İgor Sikorsky adlı bir Rus mühendis tarafından ilk helikopter yapılmıştır.
    • Sürrealizm (Gerçeküstücülük) ve Ekspresyonizm (Dışavurumculuk) ortaya çıkmıştır.
    • Albert Einstein, 1922’de Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmıştır. Yaptığı çalışmalarla bilim dünyasında yeni bir çığır açan Einstein modern fiziğin temellerini atmıştır.

    ATATÜRK DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA

    Türkiye’nin Milletler Cemiyetine Girişi

    Türkiye’nin, Briand-Kellog paktına katılması, ve 1928’de yılında Cenevre Silahsızlanma Konferansına katılması sonucu İspanya ve Yunanistan’ın daveti üzerine cemiyete üyeliği gerçekleşmiştir.

    Cemiyete üyeliğin gecikmesinde Musul meselesinde cemiyetin İngiliz yanlısı siyaset izlemesi etkili olmuştur.

    Balkan Antantı(1934 Atina)

    İtalya’nın, Balkanlarda ve Doğu Akdeniz de saldırgan politikalar izlemesi Türkiye önderliğinde bu paktın kurulmasında etkili olmuştur.
    9 Şubat 1934 de Atina da; (Şifre: TaYYaR)
    Türkiye,
    Yunanistan,
    Yugoslavya ve
    Romanya’nın katılımı ile oluşmuştur
    – Arnavutluk’un katılmamasında İtalya baskısı etkili olmuşken,
    – Bulgaristan’ın katılmamasında; Ege denizine inmek istemesi ve Romanya ile yaşadığı Dobruca meselesi etkili olmuştur.

    Yunanistan başbakanı Venizelos, Türk-Yunan ilişkilerinde ve Yakın Doğudaki barışın sağlanmasında büyük katkılarından dolayı Atatürk’ü 12 Ocak 1934 de Nobel Barış
    ödülüne aday göstermiştir.

    Montrö Boğazlar Sözleşmesi (22 Haziran 1936)

    Lozan Antlaşmasında boğazlarda başkanı Türk olan bir komisyonu kurulmuştu. Ancak;
    – İtalya’ nın Habeşistan’a saldırması ve 12 adayı silahlandırması,
    – Almanya’nın Ren bölgesine saldırması ve Locarno Antlaşmasına son vermesi
    gibi nedenlerle Türkiye Milletler Cemiyetine başvuru yapmıştır.
    – 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde toplanmıştır.
    – İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936’daimzalanan Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye’ye geçmiştir.
    – Türkiye daha önceSovyet Rusya ile yaptığı anlaşma uyarınca (saldırmazlık antlaşması) Sovyetler Birliğinin de desteği alınmıştır.

    Konferansa;
    -Türkiye,
    -Avusturalya,
    -Japonya,
    -Romanya,
    -SSCB,
    -İngiltere,
    -Fransa,
    -Bulgaristan,
    -Yugoslavya katılmıştır.

    İtalya Lozan Anlaşması’nda imzası olmasına rağmen konferansa katılmamıştır. Daha sonra alınan kararlara imza atmıştır.

    İmzalanan sözleşmeye göre;

    • Boğazlar komisyonu kaldırılarak tüm yetkiler Türkiye’ye verilmiştir.
    • Boğazlar Türk askeri tarafından korunacak
    • Boğazlar ticaret gemilerine açık olacak
    • Boğazlardan savaş gemilerinin geçişi sınırlandırılacak
    • Türkiye bir savaşa girerse boğazları istediği gibi açıp kapayacak
    • Boğazların Türk egemenliğine girmesinde Balkan Antantı’na katılan ülkelerin Türkiye yanında yer alması etkili olmuştur.

    Sadabad Paktı(1937 Tahran)

    İtalya’nın,
    -Ortadoğu’da saldırgan siyaset izlemesi
    -Habeşistan’ı işgal etmesi
    üzerine Tahran da bölgesel barışa katkı sağlamak amacıyla
    – Türkiye,
    – İran,
    – Irak ve
    – Afganistan’ın katılımıyla kurulmuştur.

    Suriye’nin pakta katılmamasında;
    -Türkiye ile arasındaki Hatay sorunu
    -Irak ile arasındaki sınır sorunu etkili olmuştur.

    Hatay(Sancak) Sorunu

    -Almanya ile İtalya’nın saldırgan politikaları Fransa’nın Suriye mandasından çekilmesinde etkili olmuştur.
    -Sorun milletler cemiyetine taşınmıştır.
    -Milletler cemiyet bölgeye bir heyet göndererek incelemelerde bulunmuş ve Sandler raporu doğrultusunda 1938 de Hatay Cumhuriyeti kurulmuştur.
    -Cumhurbaşkanlığını Tayfur Sökmen’in başbakanlığını da Abdurrahman Melek’in yaptığı Hatay meclis kararıyla 1939 da anavatana katılmıştır.
    -Fransa, 1939’da imzalanan Ankara Antlaşması ile Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını kabul etmiştir.

    Türkiye’nin son belirlenen sınırı Suriye sınırı olmuştur.

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir